11 Eylül 2011 Pazar


Türk Sinemasının En İyi 10 Filmi

         Ne zamandır bu listeyi oluşturmak istiyorum. Çocukluk döneminden itibaren kah gülerek, kah ağlayarak, kah hüzünle, kah neşe ile izlediğimiz Türk sinemasının bende de bıraktığı derin izler olmuştur. Aslında, hiç de yabana atılmayacak bir sinemamız var. Kendine özgü bir dil oluşturan sinema tarzımızın temelinde Yeşilçam sineması yatmaktadır hiç şüphesiz. Bugünkü sinema tarzımızın ortaya çıkmasında yeri inkar edilemeyecek bir unsurdur Yeşilçam Sineması. Birçok zorluklara karşı çok önemli yapıtlar ortaya konmuştur. Yeşilçam sinemasının ardından Türkiye sinemasının, özellikle 80'lerden sonra iletişim teknolojileri ve değişen dünya dengelerinin de etkisiyle daha farklı bir üslüpla, yeni bir sinema anlayışı oluşturduğunu görmekteyiz. Sinemaya duyulan ilgi, destek sayesinde birçok önemli filmler sinemamıza kazandırıldı. Önemli yönetmenler yetişti ve onların imzasını taşıyan filmler uluslararası yarışmalarda önemli başarılar kazandı. Bugün, sinemamızdan daha ümitvar olduğumuz su götürmez bir hakikattir.
           Ben naçizane bir sinema takipçisi olarak, şu ana kadar izlediğim gerek klasik gerekse daha yakın tarihlerde gösterime sunulan Türk filmlerinden en iyi 10 tanesini belirlemeye çalıştım. Birçok güzel film içerisinde 10 taneyi belirlemek oldukça zor oldu aslında...İşte, Türk sinemasının en 10 filmi: 
  
1- Pandora'nın Kutusu (Yeşim Ustaoğlu): 2008 yapımı film, San Sebastian Film Festivali'nde en iyi film ödülü ile birlikte birçok festivalde de çeşitli ödüller almıştır. Yeşim Ustaoğlu, daha önceki filmlerinde de günümüz Türkiye'sinin problemlerini yansıtırken, bu filminde de bu özelliğini devam ettirerek modern-kapital yaşamın tamamen içerisinde orta-sınıf üç kardeşin ve alzheimer hastası annelerinin hikayesini anlatmaktadır. Modern yaşam sıkıntısı, kuşak çatışması, yaşlılık, kaybolan değerler, doğa, sevgi ve merhamet bu filmin temalarındandır...


     
     

2- Eşkıya (Yavuz Turgul): Yavuz Turgul'un Eşkıya filmi Türk sinemasının yapı taşlarındandır. Eşkıya, hayatı dağlarda geçen bir adamın, aşkı uğruna büyük şehirde verdiği mücadeleyi anlatır. Eşkıyalığı bırakıp köyüne dönen Baran, hiçbir şeyin bıraktığı gibi olmadığını görür. Üstelik, en yakın arkadaşının da ihanetine uğramıştır. Bu ihanetin peşine, İstanbul'a, gelen Baran'ı burada da şehrin arka sokaklarında yaşadığı ilginç olaylar dizisi karşılayacaktır. Eşkıya, aslında ihanete, merhametsizliğe, adaletsizliğe, yozlaşmaya, sadakatsizliğe karşı bir isyandır. Özgürlük uğruna bir dik duruştur...


3- Kader (Zeki Demirkubuz): Zeki Demirkubuz'un en sevdiğim filmi diyebilirim. Aslında, Masumiyet filminin devamı olan Kader, Bekir'in bütün olumsuzluklara rağmen aşkından vazgeçemeyişi üzerine kuruludur. Aslında, bu Bekir'in kaderini de takip etmesidir.
  
''Sonra bak oğlum dedim kendi kendime. Yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. Yolun belli. Eğ başını usul usul yürü şimdi.'' (Filmden)


4- Selvi Boylu Al Yazmalım (Atıf Yılmaz): Cengiz Aytmatov'un ''Kırmızı Eşarp'' isimli romanından sinemaya uyarlanan Atıf Yılmaz'ın efsane filminin bu listeye girmemesi olmazdı. Sadece, Türk sinemasının değil; dünya sinemasının da en güzel aşk filmlerinden olan bu yapıt, aşkı en yalın haliyle anlatmaktadır. Filmde içten içe aşıkların konuşmaları unutulmaz sahnelerdendir...


5- Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (Ahmet Ulaçay): Çok zor şartlar altında çekilen; fakat sinemaseverlerin büyük beğenisini kazanan bu film, bir Ege kasabasında çocukların dünyasını oyunlarıyla, heyacanlarıyla, hayalleriyle birlikte ele almaktadır. Çok sade ve kaliteli bir film...  


     
6- Susuz Yaz (Metin Erksan): Uluslararası alanda ilk ödüllü filmimiz Susuz Yaz, Necati Cumali'nin aynı adlı romanından sinemaya uyarlandı. Film, Anadolu'da insanların yaşam mücadelesi, kadın, su ve arazi üzerine odaklanmıştır. Bazı noktalarda sıkı devlet eleştirisinden dolayı uzun süre ülkede yasaklanmıştır. Hülya Koçyiğit'in ilk oyunculuk deneyimi olması açısından da önemlidir.



7- Duvar (Yılmaz Güney): Film, 1980 darbesinden sonra ülke durumunu hapishanelerden anlatmaya çalışır. Hapishane geçen olaylar, Yılmaz Güney'in film anlayışını gösterir biçimde son derece doğal akmaktadır. Bir hapishaneden yola çıkarak devlet eleştirisi yapılmaktadır filmde. İlginç sahneleri ile izlenebilecek bir film...


8- Mustafa Hakkında Herşey (Çağan Irmak): Türk sinemasının en iyi gerilim filmlerinden olan Çağan Irmak yapımı film, her işinin yolunda gittiğini zanneden, geçmişle hesaplaşması da olan adamın hikayesini anlatmaktadır. Oyunculukları, diyalogları, fantastik öğeleri ve konusuyla da ilginç bir Türk filmi. 

''bi şarkı be abi, hatırlamasan ne olur? bak, karın öyle biliyormuş. varsın öyle bilsin abi! abicim koyver gitsin be! bi kere de bırak dağınık kalsın be abi!'' (Filmden)
 
 9- Vizontele (Yılmaz Erdoğan): Hiç şüphesiz Türk sinemasının en önemli yapımlarından biri de Yılmaz Erdoğan 2000 yılında vizyona giren Vizontele filmidir. Van'ın Gevaş ilçesinde geçen olaylarda insanların yaşantısı anlatılmaktadır. Yer yer komik öğeler, dram ve verdiği mesajlarla hoş bir film. Film, oyuncu kadrosuyla da dikkat çekmektedir.
 
 
10- Ah Güzel İstanbul ( Atıf Yılmaz): Safa Önal'ın senaristliğini, Atıf Yılmaz'ın ise yönetmenliğini yaptığı film, birİstanbul asilzadesi Haşmet ile köyünden gelip meşhur olmaya çalışan Ayşe'nin hikayesi anlatılır. 1966 yapımı filmde bir Batılılışma eleştirisi vardır. Türkiye'nin değişimini görmek adına önemli bir film. Ayrıca, tarihi İstanbul görüntüleri de çok hoş. İstanbul'un ne kadar değiştiğini gözlemleyebiliyruz filmde. Hoş bir film özetle...

                   ''Kolay elde etmeye çalışmak milli hastalığımız...'' (Filmden)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder